EV HAYAL ETMİŞTİK
Halk arasında Evim firmaları olarak bilinen faizsiz ev alma, faizsiz taşıt alma gibi isimlerle anılan tasarruf finansman şirketleriyle ilgili 2 Temmuz’da BDDK tarafından tasfiye süreci başlatıldı ve 21 şirketin tüm mal varlıklarına ve banka hesapları bloke edilerek el konuldu. Kocaeli’de 500, Türkiye genelinde 54 bin vatandaş mağdur oldu. Derince’de oturan Selda Tomak ve Darıca’da oturan Fatih Bozan gazetemizi ziyaret ederek mağduriyetlerini anlattı. Tomak ve Bozan şunları söyledi: “Konut alma hayali kurduk. Tasarruf yapmak istedik, çoluk çocuklarımızın geleceğini kurmak istedik. Ancak konut almak için para yatırdığımız şirketler BDDK el koyarak para yatırdığımız şirketleri kapattı. Devlet kendi eliyle bizi mağdur etti. Şirketlerin tüm mal varlıkları ve bankalardaki hesapları bloke edildi.
TMSF’YE DEVREDİLDİ
BDKK şirketler hakkında tasfiye kararı aldıktan günler sonra 28 Temmuz 2021 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda Torba Yasası’nın kabul edilmesiyle birlikte tasfiye sürece BDDK’dan alınarak TMSF’ ye devredildi. TMSF, şirket yönetimlerine komisyon üyesi atamaları yaptı. Biz üyelere yönelik şirket komisyonlarından gelen ilk mesaj ‘tahsisatını almış üyeler takip eden ödemelerini yapacak. Tahsisatını almamış ve birikim yapmamış üyeler takip eden taksit ödemesini yapamayacak’ denildi. Birikimlerimizin akıbetini sorduğumuzda TMSF hiçbir sözlü ve yazılı olarak bize geri dönüş yapmıyor.
TMSF ÖNÜNDE EYLEM
Şirket yönetimlerinin BDDK tarafından TMSF’ ye devredilmesinden sonra TMSF yönetimiyle ilk kez yüz yüze görüşme yaptık. Yaptığımız ilk görüşmemizde TMSF’nin sorunlarınızı çözmeyeceğini anladık. Sonraki süreçlerde de bizimle hiç alakadar olmadılar. Biz mağdurlar “Evim Mağdurları Platformu” kurduk. Platform üyeleri olarak TMSF’nin önünde haklarımızı almak için eylem yapmaya başladık. Hiç kimse bizimle görüşmüyor, derdimizi sormuyor, sorunumuzu çözmüyor.
HUKUKİ YOLLAR KAPATILDI
Bizim mağduriyetimizin çözümü için tek muhatabımız TMSF. Ancak TMSF sorunumuzu çözmüyor. Çıkış yolları arıyoruz. Meclise gidip milletvekilleriyle görüşüyoruz. Kendi illerimizde siyasi parti yöneticilerine sorunlarımızı aktarıyoruz. Barolara gidiyoruz. Konuyu hukukçulara soruyoruz. Avukatlar bize bu konuda “yapılacak bir şey yok. Sizin bu sorununuzda tüm hukuki yollar kapatılmıştır” deniliyor. Peki, ne yapacağız? Hakkımızı nasıl kazanacağız. Yatırımlarımızı nasıl geri alacağız. Bu bir nevi devlet kendi eliyle vatandaşını mağdur ediyor demektir.
AİLELER PARÇALANDI
Yaşanan mağduriyetlerde paralarını kaptıran çok sayıda aile perişan durumda. Çok sayıda aile eşlerinden boşandı, aileler parçalandı, intiharlar yaşandı. Kimimizin 50 bin TL, kimimizin 200 bin hatta kimileri de 500 bin TL hatta 1 Milyon TL parasını kaptırmış durumda. Bu insanların mağduriyeti biran önce çözüme kavuşturulsun istiyoruz. Biz bu işe girerken her şey devletin teminatı altında dediler. Sonra anladık ki devletin denetiminde değiliz. Biz haklarımızı alana kadar mücadelemizi iyi niyet çerçevesinde sürdüreceğiz.”
