Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, bu dolandırıcılık olayının ardından kurumla ilişiği kesilen ve iş akdi feshedilen Kara hakkında TEDAŞ suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığı, “Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak” suçlarından 20 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.

Sahte belgelerle oluşturulan birçok icra dosyasının UYAP üzerinden sorgulaması yapıldığında sisteme kayıtlı dosya bulunamadı. Aktarılana göre, hayal ürünü sahte evraklar düzenlenerek TEDAŞ’a borç ödemesi çıkarıldı. TEDAŞ müfettişlerince tespit edilen 32 usulsüz işlemde kamu kurumunu 2019 yılında 2 milyon 337 bin 748 lira 99 kuruş ve 1 milyon 671 bin 806 lira 9 kuruşluk işlemlerle dolandırdı.

Yeğeni: Birikmiş maaş ödemesi olduğunu, kendi hesabında sıkıntı yaşadığını söyledi
Melek Kara’nın sahte evraklarda icra ödeme emri çıkardığı paraların tahsili için yakınlarını kullandığı belirtiliyor. Yeğeni Ferhat Aktaş’ın hesabına 3 farklı havale gerçekleştirdi. Şüpheli sıfatıyla ifade veren Ferhat Aktaş şunları anlattı:

 

“Halam bana 3 havale yaptı. Birikmiş maaş ödemesi olduğunu, kendi hesabında sıkıntı yaşadığını söyledi. Para hesabıma geçtikten bir gün sonra halama gönderdim. Bir süre sonra beni arayıp muhasebenin hata yaptığını söyleyip aynı işlemi tekrarlattı.”

“İyi niyetine güvenip kartımı verdim”
Kara’nın çocuğuna bakıcılık yapan Gülistan Ayaz da şüpheli olarak sorgulandığı olayda şöyle konuştu:

 

“Melek ve Hakan Kara’nın evinde 2,5 yıl çocuk bakıcılığı yaptım. Yanlarında çalışırken ücretimi elden aldım. İş Kur’da kursiyer olarak çalışırken Ziraat Bankası’nda bir hesap açmıştım, ancak kullanmıyordum. Melek Hanım hesabımı istedi. Ne yapacağını sorduğumda, bana, ilk eşinden olan çocuğu için yatırım yapacağını, bunu da kocasından saklayacağını söyledi. İyi niyetine güvenip kartımı verdim. Sonra bana kartı verip işinin bittiğini söyledi.”

Mahkemede hakim karşısına çıkan Melek Kara ifadesinde suçlamaları kabul etti.