Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yıldönümünü kutluyoruz.
Cumhuriyet, dört yıl süren antiemperyalist bir savaşın sonunda, 600 yıllık bir imparatorluğun küllerinden doğdu. Osmanlı’nın ardından genç, dinamik ve modern bir devlet kuruldu.

Cumhuriyetin ilanı, yalnızca bir rejim değişikliği değil; bir zihniyet devrimiydi. Hilafetin kaldırılması, şeriata dayalı eğitime son verilmesi, mahalle mekteplerinin kapatılması, laik ilkelere dayalı yeni bir toplum düzeninin inşası… Alfabe devrimiyle Arap harflerinin yerine Latin harflerinin kabulü, halkın eğitim ve kültürle yeniden buluşmasının önünü açtı.

Bu adımların her biri, Türkiye’yi karanlıktan aydınlığa çıkaran devrimlerdi.
Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyet modelini en ileri yönetim biçimi olarak tanımlamış ve şöyle demişti:

“Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk; Cumhuriyet, on yaşını doldururken demokrasinin bütün gereklerini sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır.”

Cumhuriyet, halkın kendi iradesiyle yönetime katıldığı, hukuk devletine dayalı demokratik bir sistemin temelidir.
Ancak her devrim gibi, Cumhuriyet de zaman içinde karşıdevrim hareketleriyle sınandı.

Karşıdevrim Süreci ve Bugünün Gerçekliği

Türkiye, 75 yıldır çok partili siyasal sistemle yönetiliyor.
Bu süreçte, demokratik hakları kullanarak güç kazanan gerici akımlar, halifelik özlemleri taşıyan çevreler ve “Yeni Osmanlıcı” ideolojiler yeniden ortaya çıktı.

FETÖ yapılanması bunun en çarpıcı örneğidir. Dış destekli bu hareket, iktidarların desteğiyle kırk yıl boyunca devlete sızarak güçlenmiş, sonunda savaş uçaklarıyla Gazi Meclis’i bombalayacak kadar ileri gitmiştir. Ancak Türk milleti, bu kalkışmayı bozguna uğratarak Cumhuriyete sahip çıkmıştır.

Atatürk’ün Cumhuriyeti Yaşıyor

Bugünün gençleri; Atatürk’ün Aydınlanma ilkelerine, laikliğe ve hukuk devletine inanan bir nesil olarak yetişmektedir.
Onlar, emeğin hakkının verildiği, liyakatin esas alındığı, adaletin üstün olduğu bir Türkiye istiyor.
Atatürk’ün Cumhuriyeti; bilimin, eşitliğin, çağdaşlığın rehberliğinde geleceğe yürümeye devam ediyor.

Atatürk Cumhuriyetini, başta gençler olmak üzere Türk halkı koruyacak.
Ve bu Cumhuriyet, sonsuza dek yaşayacak.