Samsun’da yaşayan, evli ve bir çocuk babası 52 yaşındaki Murat Şanlıer, beyne kan akışını engelleyen nadir bir rahatsızlık olan ‘moyamoya hastalığı’ ile her iki şah damarındaki tıkanıklık nedeniyle Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alındı.

Hastaya, çalışan kalpte pompa destekli üçlü damar koroner bypass operasyonu başarıyla uygulandı. Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’nde gerçekleşen ve tıp literatürüne örnek teşkil edecek bu önemli ameliyat, Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Emrah Ereren ve Opr. Dr. Hüseyin Ağırbaş tarafından başarıyla gerçekleştirildi.

Türkiye’de İlk, Dünyada Sadece Üçüncü Vaka: Moyamoya Hastasına Çalışan Kalpte Pompa Destekli Üç Damar Koroner Bypass Ameliyatı Başarıyla Gerçekleştirildi

Moyamoya hastalığına sahip ve her iki internal karotis arterinde tam tıkanıklık bulunan bir hastaya, çalışan kalpte pompa destekli üç damar koroner bypass cerrahisi başarıyla uygulandı. Anestezi süreci ise deneyimli Anestezi Uzmanı Dr. Şenay Canikli Adıgüzel tarafından titizlikle yönetildi.

Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen bu zorlu ameliyat, tıp literatüründe büyük öneme sahip. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Emrah Ereren, hastanın durumuna dair şu bilgileri verdi: “Hastanın her iki şah damarı tamamen tıkalıydı. Yaklaşık iki yıl önce, beynin damarlarına kan akışını sağlamak amacıyla başka bir bypass operasyonu yapılmıştı. Ancak bu hastanın durumu oldukça nadir ve zorlu bir vaka. Literatür taramalarımıza göre, dünyada sadece üçüncü kez böyle bir vaka görülüyor; Türkiye’de ise bu tür bir operasyon ilk defa uygulanıyor.”

Ameliyat süreci hakkında detaylı bilgi veren Dr. Ereren, “En büyük endişemiz hastada ameliyat sonrası felç riskiydi. Bu riski minimize etmek için kalp akciğer makinesi kullanılarak kalp durdurulmadan, çalışan kalpte bypass operasyonu gerçekleştirdik. Tansiyon değerlerini ameliyat boyunca 100’ün üzerinde tutmaya özen gösterdik. Üç damarına bypass uyguladık ve kalbi hiç durdurmadık. Operasyon sonrasında hastamızda herhangi bir felç ya da kalıcı zarar oluşmadı. Şu anda çok rahat hareket edebiliyor ve günlük yaşamını normal şekilde sürdürüyor” dedi.

Bu ameliyat, tıp dünyasında nadir ve yüksek riskli bir prosedür olarak kabul ediliyor. Hem operasyonun kendisi hem de hastanın özel durumu, cerrahi ekibin deneyimi ve titiz çalışmasıyla başarıya ulaştı. Uzmanlar, bu tür vakaların erken teşhisi ve müdahalesinin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.

Samsun’da yapılan bu operasyon, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da nadir görülen vakalara ışık tutarak, tıp literatürüne önemli bir katkı sağladı.

Nörolojik Kaybın Önüne Geçildi: Felç Riski Atlatıldı

Yüksek felç riski taşıyan Moyamoya hastalığına sahip hasta, ameliyat sonrası nörolojik açıdan tamamen sağlıklı bir şekilde iyileşti. Hastada herhangi bir inme ya da felç belirtisi gözlenmedi. Bu başarı, ameliyat ekibinin titiz çalışması ve ileri teknoloji desteği sayesinde mümkün oldu.

Önceki Ameliyat Beyin Damarlarında Yeni Damar Oluşumunu Sağladı

Hastaya, üç yıl önce Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği’nde Doç. Dr. Vaner Köksal tarafından indirekt beyin damar bypass ameliyatı uygulanmıştı. Bu operasyon, beynin kan akışı yetersiz kalan bölgelerinin beslenmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilmişti. Takip sürecinde, bu bölgede yeni damar oluşumları tespit edildi ve hastanın beyin dokusunun beslenmesinde önemli bir iyileşme sağlandı.

"300 Binde Bir Görülen Nadir Bir Hastalık"

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal, hastalığın nadirliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Yaklaşık iki buçuk yıl önce, beynin yeterince beslenemeyen bölgesine indirekt bypass ameliyatı uyguladım. Bu yöntemle beyin dokusuna yeni damarların oluşması sağlandı. Ancak hastada kalp kaynaklı sorunlar gelişince, kalp ameliyatı yapılması gerekti. Beyin damarları tıkalı olan böyle bir hastaya kalp ameliyatı yapmak yüksek risk taşır. Önceden yapılan beyin bypass ameliyatı bu riski büyük ölçüde azalttı. Moyamoya hastalığı, yaklaşık 300 binde bir görülen çok nadir bir hastalık. Bu nedenle doğru teşhis ve etkili tedavi yöntemleri hayati önem taşıyor. Türkiye’de ilk kez bu kapsamda uygulanmış olan operasyon, hastamız için büyük bir başarı oldu."

Ameliyat Yaklaşık 5 Saat Sürdü: Anestezi Süreci Başarıyla Yönetildi

Anestezi Uzmanı Dr. Şenay Canikli Adıgüzel, Moyamoya hastalığı nedeniyle beyin kan dolaşımında yaşanan zorluklara dikkat çekerek, açık kalp ameliyatında kalp akciğer makinesinin kullanımının riskli olabileceğini belirtti. Adıgüzel, “Moyamoya hastalarında beyinde kan dolaşımı zaten kısıtlı olduğu için, kalp akciğer makinesi kullanımı sırasında beyin kan akışının olumsuz etkilenme ihtimali bulunuyor. Bu yüzden ameliyat öncesinde ve sırasında titiz bir planlama yaptık. Ameliyat ortalama 5 saat sürdü. Bu sürenin bir bölümünü pompa, yani kalp akciğer makinesi desteğiyle gerçekleştirdik. Operasyon boyunca herhangi bir komplikasyon ya da aksilik yaşanmadı, her şey planlandığı gibi ilerledi” dedi.