Geçirdiği göz rahatsızlığı nedeniyle yazılarına ara veren Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’den, uzun aradan sonra ilk yazı geldi. Geçtiğimiz günlerde Uğur Dündar'la arasında geçen tartışma nedeniyle Özdil’in son yazısında Dündar’dan bahsedip bahsetmeyeceği ise merak konusu olmuştu.

https://www.youtube.com/watch?v=zVuJbWOw-FI&t=20s Özdil, son yazısında Dündar’dan bahsetmezken bir gazetecinin şiirine yer verdi ve Bülent Ecevit’ten bahsetti.İşte Yılmaz Özdil’in Sözcü'de yer alan yazısındaki o ifadeler…“Çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse sen aklı başında kalabilirsen eğer herkes senden kuşku duyarken, hem kuşkuya yer bırakır, hem kendine güvenebilirsen eğer bekleyebilirsen usanmadan yalanla karşılık vermezsen yalana kendini evliya sanmadan, kin tutmayabilirsen kin tutana düşlere kapılmadan düş kurabilir, yolunu saptırmadan, düşünebilirsen eğer ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir, ikisine de vermeyebilirsen değer söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz, safları kandırabilir diye dert edinmezsen ömür verdiğin işler bozulsa da, yılmaz, koyulabilirsen işe yeniden döküp ortaya varını yoğunu, bir yazı-turada yitirsen bile, yitirdiklerini dolamaksızın dile, baştan tutabilirsen yolunu yüreğine, sinirine dayan diyecek direncinden başka şey kalmasa da, herkesin bırakıp gittiği noktada, sen dayanabilirsen tek herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken dost da düşman da incitemezse seni ne küçümser, ne de büyültürsen çevreni her saatin her dakkasına, emeğini katarsan hakçasına her şeyiyle dünya önüne serilir üstelik oğlum, adam oldun demektir ★ Nobel ödüllü Rudyard Kipling bu mısraları gazetecilik yaptığı dönemde yazmıştı, CHP lideri Bülent Ecevit de gazetecilik yaptığı dönemde tercüme etti. ★ Orijinali “If” başlığını taşıyor. Türkçesinin başlığı “Adam Olmak…” ★ Batılı yaşam tarzında erdem kabul edilen “zorluklar ve üzüntüler karşısında duygularına teslim olmama” felsefesini, her şartta daima “gerçeğin ta gözünün içine bakma” kültürünü konu edinir. Evrensel değerleri Anadolu kökleriyle harmanlayan rahmetli Ecevit'i bir gazeteci olarak böylesine derinden etkileme sebebi de budur. ★ (Bizde gazeteciler genellikle yazardır, çok azı okur-yazardır. Halbuki habire yazarken, bazen okumak iyi gelir.) ★ Her okuduğumuzda yeni anlamlar bulduğumuz, adeta her defasında kendini yenileyen, romantizmle realizmin kesiştiği bir şiirdir. Aynı zamanda… Namuslu bir gazeteci tarafından kaleme alınan, namuslu bir gazeteci tarafından tercüme edilen, basın ahlak ilkeleri manifestosu gibidir. ★ Yüreğine dayan diyecek direncinden başka şeyin kalmasa da, herkesin bırakıp gittiği noktada, bir ömür verdiğin doğrulardan sapmamak, çıplak gerçeğin eğilip bükülmesine asla izin vermemek, dostla da düşmanla da mesafeyi koruyup, tek başına da olsa dayanmak gerekir.”