“Yüksek kazanç garantili, risksiz yatırım” vaadiyle pazarlanan rezidans daireler, aslında dikkatlice kurgulanmış bir dolandırıcılık zincirine dönüştü.
Yabancı Yatırımcılara Cazip Vaatler
2019’dan itibaren Körfez ülkeleri, Rusya ve Çin’den gelen yatırımcılara pazarlanan yaklaşık 250 rezidans daire, “otel gibi işletilecek” denilerek satıldı.
Şirket, yatırımcılara:
“Daireleri bize geri kiralayacaksınız”
“Otel gibi işleteceğiz”
“3 yıl boyunca yıllık 20-30 bin dolar net kazanç garanti ediyoruz”
sözleriyle güven verdi. Başlangıçta bazı ödemeler yapılarak sistemin işlediği izlenimi verildi. Ancak daha sonra ödemeler durdu.
Ponzi Düzeni Gibi İşlemiş
Yapılan incelemelerde, yatırımcılara ödenen paraların aslında otel gelirlerinden değil, sisteme yeni katılan yatırımcıların yatırdığı paralardan karşılandığı ortaya çıktı. Yani sistem bir Ponzi şeması gibi çalıştı.
Gizli Tapu Şerhleri ve Erişim Engeli
Şirket, dairelerin tapularını devretmeden önce üzerine 13 yıllık kira yükümlülüğü koydu. Tapu kayıtlarına gizlenen bu şerhler yüzünden yatırımcılar:
Evlerini kullanamadı,
Satamadı,
Kiraya veremedi.
Binalara giriş ise yalnızca şirketin kontrolündeki dijital anahtarlarla mümkün kılındı. Elektrik ve su da ortak sayaç üzerinden şirketin kontrolünde kaldı. Yatırımcıların hak iddia etmesi ise “sözleşmelerdeki imzaların geçersiz olduğu” iddiasıyla engellenmeye çalışıldı.
Mağdurların Çığlığı
Rus yatırımcı Alexev Lebedev, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Kendi dairemi kullanamıyorum, kiralayamıyorum, satamıyorum. Sahipliğimin hiçbir anlamı yok. Bu bir yatırım fırsatı değil, para almak için tasarlanmış bir komplodur.”
Savcılık Soruşturma Başlattı
Mağdur yatırımcıların şikâyeti üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nitelikli dolandırıcılık soruşturması başlattı. Yaklaşık 50 mağdur ve onları temsil eden 10 ayrı hukuk bürosu dosyada yer aldı.
Davayı takip eden avukat Barış Erkan Çelebi, olayın ticari bir anlaşmazlık değil, organize bir dolandırıcılık olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Müvekkillerimizin mağduriyeti dışında, ülkemizin itibarı da zarar görüyor. Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye güvenip yatırım yaptılar, ancak şimdi çevrelerine yaşadıkları mağduriyetleri anlatıyorlar. Bu da ülkemize olan güveni sarsıyor.”
Uluslararası Otel Markaları da Kullanıldı
Projelerde, yabancı yatırımcıların güvenini kazanmak için dünyaca ünlü otel zincirlerinin isimleri kullanıldı. Ancak bu markaların yaşanan süreçten haberdar olup olmadığı belirsizliğini koruyor.