BlackRock borsalardaki yeni dünya düzenini açıkladı

featured
service

Küresel borsalarda yüksek sermayeli büyüme odaklı hisselerin hakim olduğu bir dönemin sonu geliniyor. BlackRock’ın ABD Temel Hisse Senetleri Birimi Baş Yatırım Sorumlusu Tony DeSpirito yatırımcılara 2008 Küresel Finans Krizi’nden beridir dünyaya hakim olan düşük faiz ve yavaş büyüme atmosferinin sonuna hazırlanmaları gerektiğini söyledi.

MarketWatch’un haberine göre DeSpirito ikinci çeyrek öngörülerini yazdığı açıklamasında, “Nispeten emin olduğumuzu hissettiğimiz bir şey var ki o da 2008 Küresel Finansal Krizi’nden bu yana hüküm süren yatırım rejiminden çıktığımızdır” ifadelerine yer verdi.

DeSpirito bundan sonraki süreçte oluşacak “yeni dünya düzeninin” 2008’den 2020’ye kadarki dönemde alışılandan “daha yüksek enflasyon ve faiz oranlarıyla” ilişkili olacağını söyledi. BlackRock üst düzey yöneticisi ayrıca Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında enerji ve emtia maliyetlerinin yatırımcıların odağında olduğunu ve savaşın çok daha zorlu bir ortam yarattığını söyledi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, dünyanın en büyük para yöneticisi olan BlackRock, 2022 Ocak ayı itibariyle 10 trilyon dolardan fazla varlığı yönetiyor. Finans devinin piyasalara ilişkin öngörüleri borsalardaki birçok büyük şirketin ve yatırım odaklarının stratejilerini etkileyecek nitelikte.

Borsa uzmanı açıklamasında Ukrayna’daki savaşa ilişkin, “Garip bir şekilde bu ortam ABD hisse senetlerini destekleyebilir. Zira ABD hisse senetleri enerji fiyatlarındaki artışlardan, savaşın doğrudan etkilerinden ve ekonomik sonuçlarından Avrupa’daki rakiplerine göre daha yalıtılmış konumdadır” dedi. DeSpirito portföylerin yeniden dengelenmesine garanti gözüyle bakıyor.

DeSpirito, “Riskten kaçınma zamanlarında tipik olarak avantaj sağlayan tahvillerin hisse senetleriyle korelasyonları yakınlaştığından, bugünlerde bu yatırım tercihinin portföylere daha az destek sağladığını da belirtmek gerekiyor” dedi.

BlackRock yöneticisi düşüncelerini desteklemek için BlackRock analistleri ABD Merkez Bankası’nın 1983’ten 2015’e kadarki kur döngülerini inceledi. Analistler daha önceki kur döngülerinde değerinin altındaki hisselerin büyük sermayeli hisse hisselerden daha iyi performans gösterdiklerini, aynı zamanda önemli bir tahvil piyasası göstergesi haline geldiğini de tespit etti.

ABD tahvil piyasası verilerini, Russell 1000 Endeksi’ni ve Russell 1000 Değer Endeksi’ni karşılaştıran analistler, faizlerin artmasıyla birlikte her üç segmentte de ilk üç yıl boyunca pozitif getiri sağlandığını buldu.

DeSpirito, “Son derece düşük faiz oranları dönemi büyüme hisseleri için çok iyi, değer yatırımcıları içinse çok zorluydu. Önümüzdeki sürecinse farklı olması ve değer yatırımları stratejisinin cazibesinin bir kısmını geri kazanması muhtemeldir” ifadelerine yer verdi.

BlackRock borsalardaki yeni dünya düzenini açıkladı