EKONOMİSTLERE GÖRE EFLASYONDAKİ ARTIŞIN NEDENİ.

featured
service

Ekonomistler, enflasyonun kasımda piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmesine, döviz kurlarındaki gecikmeli etkilerin, gıda ve petrol fiyatlarındaki yükselişlerin neden olduğunu söyledi.

Enflasyonun piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmesine, döviz kurlarındaki gecikmeli etkilerin, gıda ve petrol fiyatlarındaki yükselişlerin neden olduğunu ifade eden ekonomistler, gelecek aylarda da enflasyonunda yüzde 14 ve üzerinde bir seyrin izlenebileceğini değerlendirdi.

Ekonomistler, 24 Aralık’ta gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında enflasyonla mücadele kapsamında sıkılaştırma yönünde adımların atılabileceğini dile getirdi.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova da enflasyonun kasımda piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Aslında enflasyondaki esas artışın beklendiği 2021’in ilk çeyreği öncesinde yüksek bir enflasyon değerine ulaşıldığına dikkati çeken Arzova, enflasyon beklentilerinin kurda yaşanan yüksek artış nedeniyle zaten bozulduğunu belirtti.

Ekim ayında kur geçişkenliğinin çok sınırlı yaşandığına dikkati çeken Arzova, Türkiye’de enflasyonun ana nedeninin maliyet enflasyonu olduğunu, bunun altında da her zaman kurdaki artışın yer aldığını vurguladı.

“Tarımsal ürün girdilerinde kur nedeniyle ortaya çıkan artış, yaşanan yüksek kuraklık gıda ve alkolsüz içecekler grubunda manşet enflasyonun çok daha üzerinde bir artışa neden olmuş durumda. Ancak hemen belirtmekte fayda var ki, özellikle gıda da ortaya çıkan bu yüksek artış asla sürpriz değil. Öte yandan ulaştırma da benzer durum söz konusu. Petrol fiyatlarının görece düşük olduğu bir dönemde kur artışı nedeniyle akaryakıt fiyatlarına gelen artışlar, bu kalemde de fiyat artışını manşet enflasyon üzerine çekmiş durumda.”

Türk lirası varlıklara yönelik bir hareketin olması isteniyorsa 475 baz puanlık faiz artışının Türkiye’nin risk primi de düşüldükten sonra yatırımcıya makul kar bırakan bir artış olmadığını ifade eden Arzova, “Şimdi enflasyonun geldiği seviye dikkate alındığında hem enflasyonla kararlılıkla mücadele etmek hem de makul bir karı yatırımcıya verebilmek açısından 150-200 baz puan bir faiz artışının daha gerekli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Prof. Dr. Arzova, bu artışın kısa dönemde Türkiye’nin risk primini ve uzun dönemli faizlerini de aşağıya doğru baskılayacağını vurguladı.

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, kasım ayında TÜFE’nin piyasa beklentilerinin çok üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Geçen yıl kasım ayında yüzde 0,38 artış olduğunu anımsatan Bürümcekçi, 2003 yılı bazlı endeksin kasım ayları tarihsel ortalamasının ise yüzde 0,75 artışla bu yıl için baz etkisinin aleyhte olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Enflasyonun geçen yıla göre belirgin yükselmiş olmasında ana etkenin yüzde 4,16 artan gıda fiyatları olduğunu vurgulayan Bürümcekçi, ulaştırma, konut ve ev eşyası gruplarında da belirgin artışlar gözlendiğini, giyim fiyatlarının mevsimsel eğiliminden sınırlı yükselmesinin ise yükselişi sınırladığını ifade etti.

Bürümcekçi, buna ek olarak, kura ve iç talebe hassas birçok grupta (mobilya, ev içi tekstil, araç satın alımı, görsel-işitsel sistemler, kişisel bakım ürünleri gibi) yine yüksek fiyat artışları gözlendiğini dile getirdi.

Kasım ayı PPK kararı sonrası reel politika faizi gerçekleşen ve beklenen enflasyona göre yüzde 2,8 ve yüzde 3,8 seviyesine yükselerek benzer gelişmekte olan ülkeler için ortalama yüzde 0,5 civarı olan reel faizin 2-3 puan civarı üzerine çıktığını ve TL’de değer kaybı baskısını azaltmaya yardımcı olduğunu hatırlatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

“Ancak kasım ayındaki enflasyon yükselişi enflasyon beklentilerini de olumsuz etkileyeceğinden reel faizin yetersiz olduğu algılamasını da güçlendirebilir. Son PPK’da faizlerde ileride atılacak adımlara ilişkin net bir sinyal verilmezken, mevcut sıkılığın enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar korunacağı mesajı, enflasyon gerçekleşmeleri, enflasyon beklentileri, TL’nin seyri ve risk primine ilişkin gelişmelerin yeni kararlar için belirleyici olacağını düşündürmüştü. Kurlarda baskının 24 Aralık’taki toplantıya kadar devam etmesi durumunda daha ılımlı da olsa faiz artışına devam edilebilir.”

Borsa Zamanı

EKONOMİSTLERE GÖRE EFLASYONDAKİ ARTIŞIN NEDENİ.