AK Parti'den üç dönem milletvekili aday adayı olmuş bir isim... Yasemin Açık. Onun şirketi SYC. Elazığ İl Özel İdaresi SYCS’ye yüzde 1 ortak oldu, köylünün merasına çimento fabrikası kuruldu. Kamu yatırımı sayıldı. Tüm işlemler öyle yürütüldü. Oysa yasa gereği bir yatırımın kamu yatırımı olması için devletin en az yüzde 50 ortak olması şart. Bir de Bakanlar Kurulu izni. İkisi de bir noter sözleşmesiyle aşıldı. Sözleşmeyi Özel İdare Genel Sekreteri Nazif Bilginoğlu imzaladı. Yatırım için Ziraat Bankası'ndan 250 milyon lira kredi çekildi. Üstelik bankanın danışman hukuk şirketinin karşı çıkmasına rağmen. Fabrika devlete yılda 3 bin ton çimento verecekti. Sözleşmede böyle yazıyor. Oysa bir günde 7 bin 200 ton çimento üretiyor. Yani devlete bir yılda vereceğini yarım günde çıkarıyor. Tüm aşamalarda, tüm işlemleri Elazığ İl Özel İdaresi takip etti. 30 yıl sonra devlete kalması gereken fabrika 5 yıl içinde SYCS şirketine devredildi. Hem de 7,5 milyon liraya. Yatırımın bugünkü değeri 400 milyon dolar olarak değerleniyor.KÖYLÜNÜN MERASI BİR AİLEYE VERİLDİ...Peki o süreç nasıl işledi?Köylünün merası, hayvanın otlağı, doğanın madeni, halkın vergisi, kamunun geliri, bir aileye verildi. Avukat Emine Erol’un iddiasi böyle. kendisine gelen bir dava üzerine müvekkili için belge toplamaya başlıyor. gördüklerini, bulduğu resmi belgeleri paylaşmaya karar veriyor. avukat emine erol örgütlü bir suç olduğunu iddia edip şöyle dedi: burada çok ciddi bir zimmet var, çok ciddi kamu kurumu adına dolandırıcılık suçu var ve burada bir örgüt var, suç işlemek amcacıyla kurulan bir örgüt var. Fabrikanın değeri bugün 400 milyon dolar, yani 13 milyar, eski parayla 13 katrilyon lira. İddiaya konu arazi, Elazığ’ın Baskil ilçesi Pınarlı Köyü’nde. Bu arazi 1,5 milyon metrekareden fazla. Fabrikanın kurulduğu alan 887 bin metrekare. parsellerden biri hazine arazisi, kalanın büyük kısmı mera. meralar köyün ortak kullanımına açık kamu malı. Meralar yasalarla sıkı sıkıya korunuyor. Özel bir şirketin meraya yatırım yapması imkansız. tek yol var, "kamu yatırımı" olması. Şirket kimin ve kamu ile ortaklık sürecini Avukat Emine Erol şöyle anlattı: "SYCS iNşaat Çimento Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi, Yasemin Açık adına kayıtlı. Yasemin Açık, Elazığ ilinde bir çimento fabrikası kurmak istiyor. Eşi Sezai Açık'la birlikte. Aslında fikir babalarından birisi de Sezai Açık'tır. SYCS şirketine Elazığ İl Özel İdaresi'ni yüzde bir ortak ediyor. Ve aralarında bir sözleşme imzalanıyor. SYCS İnşaat adına bu sözleşmeyi o zamanki şirket müdürü Halil Güneş imzalıyor. İl Özel İdaresi Elazığ İl Özel İdaresi adına da o zamanki il özel idaresi genel sekreteri şu anda Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu imzalıyor. 2012 yılında o günkü yönetim sistemi gereği böyle bir ortaklık için Bakanlar Kurulu izni gerekiyor. Avukat Emine Erol izin alınmadığını söyledi.HEPSİNİN SUÇU VAR...Avukat Emine Erol “Burda Yasemin Açık'ın mı suçu var, imzalayan kamu kurumunun mu?” sorumuza, “Hepsinin. bu olayda parmağı olan, bu olayda menfaati olan herkesin. Bu bir anlaşma, bu bir suç anlaşması, bir örgüt anlaşması” diye cevap verdi. Bakanlar Kurulu izni yok. Şirketle Özel İdare bir noter sözleşmesi imzalıyor. Avukat Emine Erol’un suç sözleşmesi dediği de bu. Biz de sözleşmeye suç teşkil eden yerin tam olarak ne olduğunu sorduk. Erol, “bir mera arazisini tahsis değişikliği yaparak özel yatırıma konu ediyorlar ancak bunu sanki bir kamu yatırımıymış gibi yapıyorlar” diye cevap verdi. Ancak bir yatırımın kamu yatırımı sayılması için yasalara göre en az yüzde 50'sinin devlete ait olması gerekiyor. Erol, ortaklığın yüzde 50 değil sadece yüzde 1 olduğunu, buna rağmen yüzde 50 ortaklık yapılmış gibi “Kamu yatırımıdır” adı altında izinler alındığını ve sycs’nin adının hiç geçmediğini söyledi. Devlet bir şirkete 10 yıllığına ortak. Ancak hem söz hakkı yok hem de yükümlülükleri çok ağır ve yıllarca yükümlülüklerin sürdüğü bir anlaşma. Avukat Emine Erol sözleşmenin detaylarını şöyle anlattı: Birincisi il özel idaresinin şirketin iç işleyişine karışmayacağı, söz sahibi olmayacağı, şirketin dış ilişkilerinde temsil etmeyeceği bu sözleşmede açık bir şekilde yazılıyor. Hatta ortaklıktan ayrıldıktan sonra dahi senin iş yeri ruhsatlarını fabrika ruhsatlarını yenileyeceğin zaman senin adına ben takip edeceğim diye nasıl taahhütte bulunabilir. Bir kamu kurumu bunu neden yapar, ne karşılığında yapar?BİR GÜNDE 7 BİN 200 TON ÇİMENTO...Fabrika kendi tanıtım videosunda bir günde 7 bin 200 ton çimento ürettiğini duyuruyor. Devlete bir yılda ödemeyi taahhüt ettiği ise yılda 3 bin ton. Yani devlete bir yılda vereceğini yarım günde zaten çıkarıyor… Elazığ İl Özel İdaresi, çok sayıda kurumdan izinleri almaya devam ediyor. Hiçbir devlet kurumu meraya yatırım izni nasıl verildi sormuyor. Bakanlar Kurulu izni var mı sormuyor. Kamu yatırımı olması için yüzde 50 şartı tutuyor mu sormuyor. Sadece Maliye Bakanlığı izni verirken bir şart koşuyor. Şartın ne olduğunu Emine Erol şöyle aktardı, “Oraya bir çimento fabrikası kurabilirsiniz ama 30 yıl sonra bu fabrika devletin olacak demiş maliye bakanlığı.” 2 yıl içinde tüm izinler alınıyor. arazinin kullanım amacı da o arada değiştiriliyor. Ve 2014'te inşaat başlıyor. Ziraat Bankası'ndan 250 milyon lira kredi çekilerek. Bir de bankanın danışman hukuk bürosu riskli demesine rağmen. "Mera olarak kalsa daha mı iyi olacaktı?" diye sorduğuğumuz Avukat Emine Erol, “tamam bir kamu yatırımı yapılabilir ama bu bir kamu yatırımı değil. %1 ortak olmasaydı o zaman il özel idaresi %50 ortak olsaydı.O zaman il özel idaresi ortaklıktan ayrılmasaydı. Şu an Yasemin hanımın kazandığı milyon dolarları devletimizle paylaşıyor olsaydı Yasemin hanım. Eğer gerçekten usulüne uygun işlem yapmış olsalardı bu fabrika öncelikle devlet %50'e ortak olacaktı ve sonunda 30 yılın sonunda %100'ü devlete kalacaktı” diye cevap verdi. 2017’de fabrika artık faaliyette. Aynı yıl, özel idare yüzde 1 hissesini satışa çıkarıyor. Tüm kurumlardan tekrar görüş isteniyor. Tarım İl Müdürlüğü “Arazi 30 yıl süreyle kamu yatırımı yapılması koşuluyla verildi, satamazsınız” diyerek durdurabilir, ancak öyle olmuyor. Yasemin Açık, basına açıklamasında fabrika için 250 milyon dolarlık yatırım yatığını söylüyor. Avukat Emine Erol, fabrikayı devletten satın alırken, 18 milyon TL değer gösterildiğini söylüyor, “Böylece rant elde edildi” diyor. 7,5 milyon liraya taşınmazı satın alıyor. Hemen ardından il özel idaresi ortaklıktan çıkıyor. Mevzuata göre, fabrikanın 30 yıl sonra devlete kalması gerekiyordu, ancak, 5 yıl içinde SYCS’ye devrediliyor. Avukat Emine Erol, “Devlet bu kararı alırken bir taraftan da S.Y.C.S. şirketine, Yasemin Açık'a, Sezai Açık'a, Nazif Bilginoğlu'na niye böyle bir mal varlığı kalıyor? Niye kalıyor? Nazif Bilginoğlu bunun karşılığında ne aldı da bunu yaptı? Biz toplum olarak ve devlet olarak ekonomik güçlükler içerisindeyken devlete kalması gereken bu 400 milyon dolarlık yatırım neden özel bir şirketin elinde?” diye tepki gösterdi. Avukat Emine Erol, elindeki resmi belgelere dayanarak, ifadesi alınması gerekenleri sıraladı: İsmini bildiğimiz kişiler Sezai Açık, Yasemin Açık, Halil Güneş, Nazif Bilginoğlu, ancak dönemin defterdarı Tarım İl Müdürü, Mera Komisyonu üyeleri, İl Özel İdaresi meclis üyeleri, Bu imar planı değişikliği yapılırken, sanayi parseline çevrilirken, buna izin veren, Mera'yı sanayi parseline çeviren belediye yöneticileri. Erol’a, “Korkmuyor musunuz?” diye sorduk. Avukat Emine Erol, belgelerle konuştuğunu dile getirdi, “Neden korkabilirim? Yani kimseye iftira atmıyorum, yalan söylemiyorum ve evrakların aleyhine hiçbir beyanda bulunmuyorum. Bir suç da uydurmuyorum. Tamamen elimdeki verilere göre konuşuyorum. Tabii devleti bile 400 milyon dolar dolandırmış olan kişiler size bir şey yapmaz mı diye soruyorsanız yapabilir. Ama o da suçtur. Ben onlardan gelebilecek her türlü sakıncalı durumu göze almışım demektir. Ben bunu göze alarak anlatıyorum.”"KADIN GİRİŞİMCİLER DESTEKLENMELİ AMA VATANDAŞIN HAKKINI YİYEREK DEĞİL... "Fabrika o kadar büyük ki 11 deprem şehrine çimento satıyor. bir de ihracat yapıyor. Avukat Emine Erol kadın girişimcilerin desteklenmesi gerektiğini söylüyor ancak eleştirisi var: “Ama böyle değil. Ama devleti dolandırarak değil. Ama vatandaşın hakkını yiyerek değil” dedi. Avukat Emine Erol'un iddialarını fabrikanın sahibi Yasemin Açık'a da sorduk. Süreci ve dosyayı kendi açısından anlattı ancak kamera ve ses kaydı yapılmasını kabul etmedi.   Halktv