Borsalarda tarih tekerrür eder sözü gerçekçi bir düşünce olmasa da geçmişteki piyasa hareketleri bugüne yol göstermek için önemli bir işaret niteliği taşıyabilir. Zira alınan referans noktaları bugün anlaşılması zor olan piyasa hareketlilikleri ile uyum içerisinde olabilir.
MarketWatch’un haberine göre 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgali ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgali arasında paralellikler söz konusu. İki işgal de küresel çevreler tarafından olumlu karşılanmamıştı. Ancak bunun dışında hisse senetlerinin askeri operasyonlar sırasındaki tepkileri de benzerlikler gösteriyor.
Londra merkezli yatırım danışmanlığı şirketi Liberum Capital Stratejisti Joachim Klement hisse senetlerinin Irak işgali sırasında izlediği yolu devam etmesi halinde önümüzdeki 10 işlem gününde de hisse senetlerindeki belirsizliğin devam edeceğini öngörüyor. Bununla birlikte bu benzerliğin devam etmesi durumunda önümüzdeki 2 ay içerisinde küresel borsalarda %5 ila %10 arasında yükselişler görülebilir.
Stratejist teknik verilerin borsalarda toparlanma sürecinin devam edeceğini gösterdiğini belirtti. Ancak Avrupa’da ve İngiltere’de hisse senetlerinin büyük çoğunluğu halen 200 günlük ortalamalarının altında işlem görüyor. ABD’de ise S&P 500 Endeksi’ndeki hisse senetlerin yarısı (%51’i) 200 günlük ortalamaların altında. Klement konuyla ilgili açıklamasında, “Yılın başında görülen fiyatlara giderek daha fazla Hisse senedinin yetişeceğini öngörüyoruz” dedi.
Ancak Klement piyasalardaki karamsarlığı da kabul ediyor. Borsa stratejisti İngiltere’de ve Avrupa’da karamsarlığın halen devam ettiğini, ABD’de ise enflasyonun endişelerinin pik noktaya ulaşması sebebiyle göstergelerin toparlandığını belirtti.
Piyasalara ilişkin diğer görüşlerse Klement’in teknik verilerle bahsettiği iyimserliği göstermiyor. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre milyarder yatırımcı Leon Cooperman yatırımcılara yaptığı uyarısında, ABD ekonomisinin 2023 yılında resesyona gireceğini öngördüğünü söylemişti. DoubleLine Capital’den Jeff Gundlach ise ABD’de enflasyonun Nisan ayında % 10’a ulaşmasını öngördüğünü, FED’in sürdürülemez bir hızda faizleri yükseltmeye zorlanacağını bunun sonucunda da bir resesyonun oluşacağını tahmin ediyor.
