Uzaklarda bir kadın o. Çok diyebileceğim kadar uzakta
Ama bir o kadar da yakın, hem de çok yakın,
Aramızda ki yüzlerce kilometre sorun değil.
Çünkü kalbiyle öyle yakın ki bana…
Küçük bir dörtlükle açalım istedim konuyu. Önce dörtlük gelsin, laflar gelir ardından nasılsa.
Orda bir kadın var uzaklarda, o çok özel bir kadın
Gitmesem de, gelmesem de ben ona
Tutamasam da elini, konduramasam da buseleri dudağına
O kadın senin kadının diyor yüreğim bana
Gel de isyan etme zamana
Gel de kızma yaşadığın onca lüzumsuz geçen yıllara
Tanıyınca O’nu, öyle bir dank etti ki, hem yürek hem kafa
İlk kez sitem ettim, ilk kez sitem ettim Allah’a
Ve dedim ki ben bana :
“Gençlikte yaşatman gerektiğini, mecbur musun şimdi bana yaşatmaya?”
Özlüyorum be! Özlüyorum
Günaydın’larını özlüyorum
Hayırlı işler’ini özlüyorum
Kendine iyi bak’larını ve beni düşünmesini özlüyorum
Kısacası her şeyini özlüyorum
Üzülmemi istemeyişini özlüyorum
Olası bir kırgınlığıma karşı gösterdiği hassasiyeti özlüyorum
O’nun olgun ve çok güzel bir kadın olmasına yanında içinde ki o çok küçük, o çok şirin ve dünya tatlısı minik kızı seviyorum.
Bulduğu her fırsatta bana yazışını, kendisini merak etmemi istemeyişini seviyorum
En çokta kahkahalarını ve bir o kadar da sesinin rengini seviyorum
Şu an dilimde bir şarkı;
Çalışma odamın penceresinden bakıp denize
Onu söylüyorum :
Leyla bir Özge Can’dır
Kara gözlü ceylandır
Doyulmaz hüsn-ü andır
Kanılmaz bir içim su
Leyla, Leyla, ah, Leyla
Dillerde sözlenen o
Yollarda gözlenen o
Yürekten özlenen o
Her gönülde o arzu
Leyla, Leyla, ah, Leyla
Aşıklar levend olsa
Sevdalar kemend olsa
Birbirine bend olsa
Ele geçmez o ahu
Leyla, Leyla, ah, Leyla