AYLİN RANA AYDİN – İklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilirlik kapsamında, kamudan özel sektöre kadar birçok alanda çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda birçok firma net sıfır hedefleriyle ilgili adımlarını hızlandırıyor. Sürdürülebilir dönüşümün liderleri olabilmek için kesin ve titiz bir ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) planının oluşturulmasının büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Bain & Company Türkiye Ofisi Ortağı Armando Guastella, “Bu yola girmek isteyen şirketlerin odaklanacakları alanları ve bunlarla ilgili hedefleri kendi faaliyet alanlarına ve çıkış noktalarına göre belirlemeleri gerekiyor. Liderler çabalarını genel olarak karbon emisyonlarının düşürülmesine yoğunlaştırıyor” dedi.Sürdürülebilirliğin Kovid-19 salgını öncesi dönemden bu yana karar alıcıların ana gündemi olduğuna değinen Guastella, “2020 yılından beri karşı karşıya olduğumuz ciddi zorluklarla birlikte pandemi krizi sosyoekonomik kırılganlığımızı daha önce hiç olmadığı kadar gözler önüne serdi. Meselenin bu yönleri de sürdürülebilirliğin önemini yalnızca iklim değişikliğini ilgilendiren konular bakımından değil, aynı zamanda çok daha geniş bir kapsamda artırmış durumda. Günümüzde ESG çeşitliliğinin bütün halde ele alınmasının ve ESG’nin potansiyel etkisinin genel olarak anlaşılmasının büyük önem taşıdığı oldukça nettir” diye konuştu.Stratejik fırsatSürdürülebilirliğin artık stratejik bir fırsat olduğunun altını çizen Guastella, şöyle konuştu:“Daha yeşil bir ekonomiye imkan sağlanmasında teknolojinin sahip olduğu rol büyük önem taşıyor. Farklı sektörlere ve odak alanlarına göre ölçeklenen net sıfır hedeflerinin teşvik edilmesi bakımından ele alınması gereken farklı karmaşıklık düzeylerine ve açık noktalara sahip olan çeşitli teknolojik kaldıraçlar var.”Guastella, sürdürülebilir dönüşümün lideri olmak için titiz bir ESG planının büyük önem taşıdığını kaydetti.Yeşil teknolojiDünyanın, Kovid-19 sonrası toparlanma döneminde yeşil teknolojilere odaklanacağını ifade eden Guastella, şöyle konuştu:“Bu durumun Türk şirketlerinin piyasada rekabet etme kabiliyeti üzerindeki etkisi dikkatlice değerlendirilmelidir. Avrupa’nın 2050 yılı itibarıyla iklim nötr ekonomiye dönüşme konusundaki iddialı hedefi AB’de faaliyet gösteren şirketlerin temiz ürünlerde ve yeşil teknolojilerde dünya lideri olmalarını gerekli kılıyor.”
