Sun Tekstil’de ‘cuma’ krizi

featured
service

Aydınlık Gazetesinde yer alan habere göre Sun Tekstil’in Manisa’da faaliyet gösteren fabrikasında işçiler, daha önce gidebildikleri halde eylülden bu yana her hafta cuma namazına gidemediklerini iddia etti. Fabrika müdürü ise ‘Bazı durumlarda bazı arkadaşlardan gitmemelerini rica ediyoruz’ dedi, cuma namazını engelleme gibi bir durumun söz konusu olmadığını savundu.

Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk’ün 2016 yılında firmayı devraldıktan fabrikaya yaptığı ziyarette işçilerin sorusu üzerine sözlü olarak Cuma namazına gidilebileceğini belirtti. 2016’dan bu yana cuma namazına giden işçiler ise Eylül 2020’de göreve gelen yeni müdür Sevinç Aksu’nun kendilerine ‘Her hafta gitmeyin; bir hafta gidin bir hafta gitmeyin’ dediğini öne sürdü. Teksif Sendikası’nın örgütlü olduğu işyerinde işyeri temsilcisi Selahattin Özer, gerekçe olarak ise iş yoğunluğunu ileri sürüldüğünü söyledi. Özer, “Cuma namazına gitmemiz 15-20 dakikalık bir kayba neden oluyor. Biz bu süreyi fazlasıyla telafi edeceğimizi de söyledik ama müdür yine de kabul etmedi” dedi.

Selahattin Özer, süreci şöyle anlattı:

‘BİR GÜN GİDİN BİR GÜN GİTMEYİN’
“1 Nisan 2016’da Sun Tekstil’i devralan Elvan Hanım geldi, konuşma yaptı. Cuma namazını sorduk, cuma namazına gitmemizi engelleyecek herhangi bir kısıtlama olmayacağını söyledi. Biz de cuma günleri namaza gitmeye devam ettik. İşe yeni giren arkadaşlara da cuma namazına gidilebileceğini, servis de kaldırdıklarını söylediler, yeni arkadaşlar da işbaşı yaptı. Eylül 2020’de müdür değişti. Yeni müdür cuma namazını yasaklamıyor ama ‘her hafta da gidilmesin’ diyor. 20-25 işçi arkadaş işyeri temsilcisi olduğum için bana geldi. Cuma namazında bir sorun olmasını istemediklerini söyledi. Ben de yönetime ilettim. Müdür Sevinç Aksu, bizimle görüştü. Cumaya karşı olmadığını ama her hafta gidilemeyebileceğini söyledi. ‘Bir hafta gidin bir hafta gitmeyin’ dedi. Biz rica ettik, ‘Cuma namazına gidelim, 15-20 dakika açığımız oluyor, biz bunu telafi ederiz’ dedik. Yeni müdür, ‘Ben bu hafta cumaya gidilmeyecek diyorsam, gidilmeyecek’ dedi. Diğer işçi arkadaşlar çıktı, ben kaldım. Bunu kabul etmediğimizi, her hafta gitmek istediğimizi söyledim ve fazlasıyla telafi edebileceğimizi belirttim. Yine kabul etmedi. Ben ‘Cuma namazına gitmezsek olmaz’ deyince, o da, ‘Başka bir iş bakarsın o zaman’ dedi. Böyle olunca bütün yasal haklarımı istedim ama şu an işçi çıkaramıyor. Fakat ben de bu koşullarda çalışmaya devam etmek istemiyorum.”

CİMER’E BAŞVURU
Selahattin Özer, işçiler adına CİMER’e de başvuruda bulundu. Daha önceki yönetimin sözlü olarak kendilerine izin verdiğini ve cuma namazına gitmekte sorun yaşamadıklarını belirten Özer, şikayet dilekçesinde de şunları kaydetti: “Çalışanlardan rica adı altında zorlama ve baskıyla, işlerin yoğunluğu sebep gösterilerek cuma namazına gidilmemesi istenmektedir. Dini duygularımız ve inançlarımız, hassasiyetlerimiz sanki sıradan bir şey gibi gösterilmektedir. Bu sebepten işten ayrılan işçi arkadaşlarımız oldu. Ben de ayrılmak istedim, bana emekliliğime başvurmamı söylediler. İşçiler cuma namazına gitmek istiyor ama tazminatlarını alamamaktan endişe ediyorlar, bir şey yapamıyorlar. İşlerini kaybetme korkusu da dini inançlarının önüne geçiyor. Cumhurbaşkanımızdan konuyla ilgilenmesini ve işçilerin sorununun giderilmesini rica ediyorum.”

Teksif İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy da fabrika yöneticilerinin, işçilerin dini duygularını küçümseyen ifadeler kullandığını öne sürdü. Yıllardan beri işçilerin cuma namazına gittiğini ve artık bunun kazanılmış hak olduğunu anlatan Aksoy, işçinin onayı olmadan bu hakkın kaldırılamayacağını ifade etti.

FABRİKA MÜDÜRÜ: YASAK SÖZ KONUSU DEĞİL
İddiaları sormak için aradığımız fabrikanın müdürü Sevinç Aksu ise cuma namazını engelleme gibi bir durumun söz konusu olmadığını savundu. Bazı günlerde, hangi üretim bandı yoğunsa oradaki arkadaşlardan gitmemelerini rica ettiklerini söyleyen Aksu, bunun sanki gitmelerine engel oldukları gibi aksedilmesinin kendilerini üzdüğünü söyledi. Fabrikanın sorumlularından Burcu Hanım da, herhangi bir sözleşmeyle böyle bir hakları olmadığı halde işçilerin cuma namazına gitme taleplerini geri çevirmediklerini, camiye gidebilmeleri için servis dahi ayarladıklarını anlattı. Fabrikada hem kadın çalışanlar hem de erkek çalışanlar için mescitlerinin de bulunduğunu anlatan Burcu Hanım, işçilerin, gün içinde bile namaz kılmalarına engel bir durumun olmadığını söyledi. Tekstil sektörünün genel anlamda zorlu ve uzun mesailerden oluşan çalışma koşullarına sahip olduğunu anımsatan Burcu Hanım, Sun Tekstil’de ise çalışanı mağdur etmeyecek çalışma koşulları yarattıklarını söyledi. Normalleşme sürecinde kapalı olan camilerin tekrar açılmasıyla işçilerin camiye gitme taleplerini yinelediğini anlatan fabrika yöneticileri, salgın dolayısıyla gitmelerinin tehlikeli olacağı yönünde uyarıda bulunduklarını ancak işçiler yine de gitmek istediklerini söyleyince bu talebi geri çevirmediklerini ifade ettiler.

MEVZUAT NE DİYOR?
Çalışma mevzuatında cuma namazı izni konusunda bir düzenleme yok. Fakat cuma namazı izni işçi ve işverenin aralarında yapacakları iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleriyle düzenlenebiliyor. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde işçinin cuma namazına gidip gitmeyeceği düzenlenmişse düzenlenen bu kurala göre hareket edilir. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde cuma namazı izni düzenlenmemişse işveren yönetim hakkı kapsamında işçiye izin verebilir de vermeyebilir de. Ancak işveren cuma namazı iznini işçiye ilk önce verip işçi belirli bir süre bu izni kullandıktan sonra bu hakkı ortadan kaldıramaz. Bu durumda cuma namazı izni çalışma koşulu haline gelmiş oluyor. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de işyerinde çalışma koşullarında işçi aleyhine yapılan bazı değişikliklerin yasaya aykırı olduğuna ve işyeri uygulaması haline gelen cuma günleri mesai saatlerinde cuma namazına gidilmesini tek taraflı olarak işçi aleyhine kaldıramayacağına dair kararı bulunuyor. Kararda ‘işçiye cuma namazı izni verilip daha sonra bu izin işçinin onayı olmadan kaldırılırsa, işçi de bu nedenle işten ayrılırsa işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği’ de hükme bağlanmış.

Sun Tekstil’de ‘cuma’ krizi