Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Akbelen ormanlarında üç gün önce şafak baskını ile başlayan orman kesimlerini engellemek için bu sabah erken saatlerde alana giden köylüler ve çevreciler, jandarmanın sert müdahalesi ile karşılaştı. Jandarma ve takviye olarak gelen polis ekipleri, ağaçlara sarılan vatandaşları kesim yapılacak alandan zorla çıkardı. Köylülerle birlikte kesim alanına giren çevre mühendisi Deniz Gümüşel, jandarma tarafından gözaltına alındı.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen ormanlarında YK Enerji A.Ş. tarafından, linyit sahasını genişletmek için kesilmek istenen 750 dönümlük asırlık çam ormanında üç gün önce başlayan ağaç kesimleri bugün de devam etti.
Sabah erken saatlerden itibaren kesimin yapıldığı alana Avukat İsmail Hakkı Atal ile birlikte giden çevreciler ve köylüler, engellemeye çalıştı. Ormanlık alana giren köylüler ve çevreciler ağaçlara sarıldı.
Jandarma ve takviye olarak gelen polis ekipleri, çam ağaçlarına sarılarak direnmeye çalışan çevreciler ve köylüleri kollarından tutup, zorla alandan çıkardı.
Çevre mühendisi ve Akbelen direnişçilerinden Deniz Gümüşel yaptığı açıklamada, “Şu anda bölgede kimsenin cep telefonu ile dahi çekim yapmasına izin verilmiyor, gazetecilerin görev yapması, kamuya haber iletmesi engelleniyor” dedi.
Köylülerden Esra Işık ise “Çam ormanlarını, ağaçları korumak için 4 yıldır mücadele ediyoruz. Devletin bizim yanımızda olması gerekirken, ormanları onların koruması gerekirken, biz ormanı ormancıdan, askerden, devletten korumaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de her türlü zorlukla mücadele ediyoruz” dedi.
Akbelen ormanlarında ağaç kesiminin devam ettiği bölgeye çok sayıda polis ve jandarma takviyesi yapıldığı belirtildi.
KÖMÜR OCAKLARI SADECE MİLAS DEĞİL TÜM MUĞLA’YI BİTİRİYOR
CHP’li Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bodrum Şubesi Başkanı Ümit Baltutan, CHP İlçe Başkanı Başar Bıyıklı, Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz ve 30’a yakın STK’nın 100 temsilcisi Bodrum Belediye Meydanı’nda toplandı.
Burada basın açıklaması yapan Belediye Başkanı Ahmet Aras, şunları dile getirdi:
“Temmuz 2020’den beri mücadelesi süren Akbelen direnişine destek vermek için buradayız. Zaten son üç yıldır biz bu işin içindeyiz, müdahiliz. Bodrum’un su kaynaklarını da tüketen büyük müdahaleye karşı belediye olarak hukuki mücadelemizi de başlatmıştık.
Zaman zaman Akbelen bölgesini, İkizköy’ü ziyaret ederek oradaki köylülerimize, yaşam savunucularına destek vermiştik. Bodrum her zaman bu konudaki safını göstermiştir. Ama bundan sonra da yine Bodrum halkı ile beraber yaşamın, ormanlarımızın, insan hayatının yanında olduğumuzu göstereceğiz.
Ormanda emniyet alıp, köylüleri ormandan çıkardılar ve ormana hiç kimsenin girmesine izin vermeden, bütün dünyada, Akdeniz’de, Türkiye’nin her yerinde, Antalya’dan tutun Çanakkale’ye kadar, her bölgesinde binlerce hektar orman yanarken, son kalan yüzlerce yıllık, belki de bin yılın üzerinde olan Akbelen’i yok etmeye başladılar.
Biz bunun mücadelesini veriyoruz ve şimdi oradaki arkadaşlarımızın yanında olmak için Akbelen’e gidiyoruz. Birkaç gündür de bölgede bütün inisiyatifler, çevre örgütleri, milletvekillerimiz, siyasi partiler ve yine halkımız, köylümüz, herkes orada bu direnişe destek vermekteydi.
Bugün de yine Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Semra Dinçer, İl Teşkilatımız ve bütün doğa savunucuları orada olacaklar ve Bodrum’u orada en iyi şekilde temsil edeceğiz ve yaşam, su hakkımızı savunacağız” dedi.
2 SAATTE BODRUM’DAN ÇIKAMADILAR
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve yaklaşık 100 kişi otobüslere binerek Akbelen’e yola çıktı. Bodrum’dan çıktıktan 8 kilometre sonra Bodrum’a giriş polis kontrol noktasında durdurulan kafileye tek tek kimlik kontrolü yapıldı. Diğer araçlar da kontrol edilince Bodrum- İzmir karayolunda kilometrelerce araç kuyrukları oluştu. Avukat Feyha Karslı, “Bizler, Akbelen’de olanlar ve Bodrum’dan Akbelen’e gidenler anayasal haklarımızı kullanıyoruz. Hukuksuzluğu yapan bizler değiliz, devlet. Bodrum’dan çıktık ama tam bir saattir burada kimlik kontrolünde bekliyoruz. Bodrum’a girerken anlarım da çıkarken neyin kontrolünü yapıyorsunuz” dedi.
Bodrum Kafilesi bir saatlik kimlik kontrolünün ardından 6 kilometre ilerideki Güvercinlik trafik kontrolünde tekrar durduruldu. Bu kez de araçların muayeneleri, teknik belgeleri kontrol edildi. Akbelen’e gitmek için yola çıkan kafile 10 kilometrelik yolu iki saatte aşamadı. Bu arada çevre il ve ilçelerden Akbelen’e gelmek isteyenlerin Milas’a 30 kilomtre kala başlayarak 8-10 güvenlik noktasında durdurulup, kimlik kontrollerinin yapıldığı belirtildi.
Akbelen ormanlarında bu sabah köylülerle birlikte kesim alanına girip telefon ile çekim yapan ve jandarma ile tartışan çevre mühendisi Deniz Gümüşel’in kesimi görüntülemesine izin verilmediği, gözaltına alındığı belirtildi. İkizköy sözcülerinden Esra Işık, “Sabah kesimleri durdurmak için Akbelen ormanına girdik, jandarmanın sert müdahalesi ile karşılaştık, gözaltına alınmakla tehdit edildik. Sonra kesim alanından bizi uzaklaştırdılar. Türkiye’nin dört bir yanından milletvekillelleri belediye başkanları buraya ulaşmak için yola çıktılar ama yollarda büyük engellemelerle karşılaşıyorlar” dedi.
BİR KEZ DAHA POLİS MÜDAHALESİ
Akbelen Ormanlarında direnen köylü ve çevrecilere güvenlik güçleri bir kez daha müdahalede bulundu. Maden sahasının bulunduğu noktaya girmeye çalışan direnişçilere biber gazı, göz yaşartıcı sıkıldı. Öte yandan, köylülerin ormana girilmesine bir kez daha izin verilmezken, direnişçilere kapsül atıldığı iddia edildi. Müdahalede gözaltına alınanlar olurken, “Burası bizim ormanlarımız. Kime karşı neyi koruyorsunuz?” diyen yurttaşlar yapılan müdahaleye ve gözaltılara tepki gösterdi.
“DÖRT SENEDİR KORUDUM SENİ, ÇOCUKLARIMA KALACAK DEDİM”
İkizköylü Nejla Işık kesilen çam ağacına sarılarak gözyaşlarını tutamadı. Ağaç kesiminin evinin yakınlarına kadar ilerlediği Nejla Işık sarıldığı ağaca, “4 senedir korudum seni, çocuklarıma kalacak dedim. Neydi suçumuz? Bu kesimi durdurun ne olur” dedi.
“ORMAN İÇİNE GİRDİKLERİNDE KESİLEN ORMANLARLA KARŞILAŞTILAR”
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Akbelen Ormanları’ndaki çevre direnişine destek verdi. Jandarmanın müdahalesinden etkilenen köylülere yardımcı olan Uzun, burada yaşadıklarını şöyle anlattı:
* “Burada gördüğünüz alan özel mülkiyete konu tarım arazisi. Hemen sınırında başlayan ormanlık alan içinde kesim seslerinin gelmesi üzerine, köyü o kesimi içi parçalanarak izlemek için geldi. Orman içine girdiklerinde kesilen ağaçlarla karşılaştılar. Bu durum onları çok derinden etkiledi. O sırada Jandarma, tertibat alarak bütün köylüleri oradan dışarı doğru püskürttü.
* Şu anda barikatla, bu noktaya kadar geri çekilmiş bulunmakta. İçeride kesim halen devam ediyor. Ormanlar yine kesilmeye devam ediyor. Halk, buna tepki gösteriyor. Bir ağacı bile kurtarabilirsek, bu kazanımımız gözüyle bakıyor. Yoksa hepsinin yol olacağından o kadar eminler ki… Atmış oldukları biber gazları ile burada bulunmak her dakika daha acı verici hale geliyor.”
“YIKIM BİR AN ÖNCE DURDURULMALI”
İstanbul Barosu, “Akbelen Ormanı’ndaki yıkıma son verilmelidir” başlığı ile sosyal medyadan yazılı bir açıklama yaptı.
Direnen köylü ve çevrecilere destek veren, güvenlik güçlerinin müdahalesine tepki gösteren Baro, “Her yurttaşın yaşadığı toprağı çevreyi doğayı ve doğal yaşamı koruyup savunması vatan savunmasına eşdeğerdir. Orman alanlarının talan edilmesine, ranta açık hale getirilmesine, yangın gibi felaketlerle yok edilmesine karşı doğamıza; toprağımıza; sağlıklı bir çevrede yaşam hakkımıza her zaman sahip çıkacağız. Köylerini, doğayı, yaşam alanlarını ve geleceklerini savunmak için direnen İkizköylülerin yanındayız. Yetkilileri görevlerini yerine getirmeye, Anayasal haklara saygı duymaya davet ediyoruz. Akbelen Ormanı’ndaki yıkım bir an önce durdurulmalıdır” çağrısında bulundu.
