Dünya’dan Şeref Oğuz’un yazısından alıntı
Faizlerdeki düşüş ile birlikte borsaya yönelim de arttı. Türk Lirası’nda alternatif getiri bulamayan yatırımcı borsaya geliyor. Rakamlar adeta doludizgin koşuyor.
Enflasyon tırmanışıyla fiyatların da tırmanması elbette kaçınılmaz. Ancak yabancı çekiliyor. Borsada yabancı payı ilk defa %30’un altına geriledi ve %29,72 oldu. Hemen hatırlatmak gerekiyor ki yabancı payı 2021 Kasımında %42 idi.
Peki ya yatırımcı sayısı? 2021’in Kasım ayında 2,4 milyon olan yatırımcı sayısı şimdi 2,9 milyon kişiye ulaştı.
Borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri ise 5 trilyon liraya çıktı.
Rakamlara bir de dolar bazında bakacak olursak; şirketlerin toplam piyasa değeri 273 milyar $’a denk geliyor.
Bu tutar Nisan 2013’te zirve seviye olan 341 milyar $’a kadar çıkmıştı. 2013’ten bu yana şirket sayısı 65 adet arttı 503 oldu. Ancak buna rağmen piyasa değeri dolar bazında 2013’ün altında…
GELENİ SOYMAK ZORUNDA MIYIZ?
Mademki enflasyon parayı borsaya sürmüştür ve ekonominin finansal kaynak temininde menkul kıymet derinliği önemlidir, neden gelenleri silkeliyoruz? SPK buna engel olamayacaksa, ne işe yarıyor olabilir? Borsayı oyun alanına çevirenler belli ise neden burayı yatırım alanı haline getirmiyoruz?
Bu sorunun cevabı verilmedikçe Borsa, bir tür Veliefendi hipodromu algısından öteye geçemeyecektir. At yarışında dahi son ayakta birkaç tüyo ile kazanma şansın varken, Borsada yatırımını değerlendirecek olanı; keriz yerine koyup silkeleyip soymak ve göndermek niye?
İKİ SORU İKİ CEVAP
Borsada kâr realizasyonu ne zaman başlar?
Hesapların kapanma dönemi realizasyonların başlayacağı dönem olacaktır. Güçlü ve büyük şirketlerde değerleme oranları çok düşük, hisseler ucuz. Bu hisseler çıkışa katılmadı.
Olası bir realizasyondan etkilenir mi?
Yabancıların ağırlıkta olduğu hisselerde satış yapmaları nedeniyle şirketler iyi olmasına rağmen hisseleri zayıf kaldı. Olası bir realizasyon tüm hisselere elbette yansıyacaktır. Borsa yatırımcısı daha seçici olmak zorunda kalacak.
