TEKİRDAĞ – Her insan hayatı bir roman, bir şarkı, bir film olacak kadar değerlidir. Hangimizin yaşadığımız hayatları değersizdir ki? Hepimizin filmlere, romanlara, şiirlere ve şarkılara konu olacak kadar özel bir hayatı vardır. Ve bizler bu hayatlar içinde bizi sorgulayacak birilerinin kapılarımızı çalmasını bekler dururuz.
Trakya Türk Tv Haber Müdürü Yüksel Arslan’da işte bunlardan biri. Kusursuz bir Balkanlı olan Arslan tipik bir Trakyalı. Özü sözü bir, kavak gibi doğru, söğüt gibi mütevazı bir insandır tüm ’ın bildiği gibi.
Son 10 yıla sığdırdığı kamera aşkı ise herkesinkinden biraz farklı. 25 yıl fotoğraf işiyle uğraşan Arslan, bundan tam 10 yıl önce kameraman olmaya karar veriyor. “O güne kadar kağıt üzerine hapsettiğim insan görüntüsünün o günden sonra canlı halini çekmek istedim. Herşey bir anda oldu. Bir gün verdiğim ani bir kararla fotoğraf makinelerime veda ettim ve yeni dostum, arkadaşım kamerayla yola devam kararı aldım.”
Kamuda görevli Hale Hanım’la mutlu bir evliliği olan Yüksel Arslan’ın bu evlilikten 1 kız çocuğu var. Kızı da babasının yolunda yürüyor. Genç bir öğrenci olmasına rağmen babası gibi fotoğrafı ustaca çekebilme yeteneğine sahip. Arslan, kızının fotoğraf konusunda ki başarılarıyla gurur duyuyor. Geçtiğimiz günlerde kızının kuşlar üzerinde yaptığı bir çalışmayı gösterirken, “Bakın bu görüntüleri çeken benim kızanımdır” derken göğüs kafasının şiştiğini fark ediyoruz.
Sayısız anısı olan Yüksel Arslan’ın 25 yıl fotoğraf makineleriyle olan flörtünün yerini kamera ile farklı bir ilişkiye bırakması, yüzünde tebessümlere vesile oluyor. Görev yaptığı kanalda kameraman olmasına rağmen o bir haber müdürü. Birbirinden güzel haber metinleri yazıyor ve yazdıkları televizyon seyircisi tarafından kabul görüyor.
Özel hayatında oturduğu sitenin yöneticiliğini de yapan Arslan sorumluluk almayı çok seviyor. Kameramanlıktan yöneticiliğe el attığı bütün işlerde başarılı olan Arslan son 1 yıldır görev yaptığı Trakya Türk Televizyonu için ter döküyor.
Ve mesleği ile ilgili konuşurken de söylediği şu cümle dikkat çekiyor. “Hayatımda çocuğumun dışında sevdiğim iki şey var. Hatta bu ikisi için aşk dersem abartmış olmam. Eşime ve işime aşığım. Bu ikisini sevdiğim kadar hayatta hiçbir şeyi sevmiyorum. Bir daha dünyaya gelecek olsaydım yine bu ikisini sevmek ve bu ikisine aşık olmak isterdim. Eşime ve işime” diyor
