Bodrum Cüzdanı Yakıyor, Kuşadası Cenneti Yaşatıyor

Yaz ayları geldi, valizler hazırlandı, haritalar açıldı. Tatil denince çoğumuzun aklına Ege sahilleri geliyor. Ama son yıllarda bu soruyu sormadan tatil planı yapmak mümkün değil: "Bodrum’a mı gidelim, Kuşadası’na mı?"

İkisi de Ege’nin incisi. Biri, adeta Türkiye’nin Saint-Tropez’si… Diğeri ise hâlâ orta direğin, kalabalık ailelerin, genç çiftlerin kaçabildiği son limanlardan biri.

Bodrum’a adım attığınız an itibarıyla cüzdanınız da tatil moduna giriyor. Ama öyle bir moda ki; her kahvede latte, her tabakta kalamar, her plajda bir şezlong neredeyse lüks segment araba taksiti gibi.

Gündüz beach’lerde "minimum harcama limiti" adı altında adeta altın karşılığı güneşleniyorsunuz. Akşam olduğunda ise menülere bakarken bir noktada şunu soruyorsunuz: "Burada yemek mi yiyoruz, hisse mi alıyoruz?"

Eğlence deseniz; şampanya patlayan masalarda bir gecelik hesap, üç kişilik tatil bütçesine denk geliyor. Bodrum artık sadece ünlülerin, fenomenlerin, lüks düşkünlerinin oyun alanı hâline geldi. Orta gelirli bir aile için bir haftalık tatil, yıl boyunca birikmiş tüm tasarrufu silebilir.

Kuşadası ise hâlâ eski Türkiye’yi yaşatan, samimiyetini kaybetmemiş ender yerlerden. Apart oteller hâlâ var, esnaf hâlâ güler yüzlü, sahil kenarında mısır satan çocukla sohbet hâlâ mümkün.

Plajlar ücretsiz ya da makul fiyatlı, balık restoranlarında "canlı müzik yok ama levrek nefis" denilecek kadar iddiasız ama lezzetli. Akşam pazarı, hediyelikçiler, gece yürüyüşleri hâlâ o nostaljik yaz akşamlarını yaşatıyor.

Üç kişilik bir ailenin Kuşadası’nda geçireceği bir hafta; Bodrum’da 3 gün için ödenecek rakamdan düşük. Bu bile tek başına çok şey anlatıyor.

Tatil aslında nedir? Tüm yılın yorgunluğunu atmak, aileyle vakit geçirmek, çocukların denizle tanıştığı anı hafızaya kazımaktır. Bodrum’da belki lüks var ama huzur? Orası tartışılır. Kuşadası ise lüks vaad etmiyor ama gerçek bir yaz tatili sunuyor.

Eğer tercihiniz “hikâye atmaktan çok anı biriktirmekse”, Kuşadası hâlâ doğru adres.

Ama tabii ki tercih sizin:
“Cebinizi mi dinlersiniz, yoksa trendleri mi?”