Türkiye’de borsa yatırımcısı için son haftalar adeta inişli çıkışlı bir yolculuk gibi geçti. BIST 100 endeksi zaman zaman rekor seviyeleri zorlarken, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve içerideki ekonomik dinamikler yatırımcıların adımlarını temkinli atmasına neden oluyor.
Dalgalı Bir Denge Arayışı
Döviz kurlarındaki oynaklık, faiz politikaları ve enflasyona dair beklentiler borsadaki yönü belirleyen en önemli unsurlar arasında. Yabancı yatırımcı girişleri son dönemde artış gösterse de, bu hareketlilik çoğu zaman kalıcı bir istikrar yaratmıyor. Borsa hâlâ “sıcak para” giriş çıkışlarına duyarlı.
Sektörler Arası Ayrışma
Bankacılık hisseleri dönem dönem güçlü performans sergilese de, sanayi ve teknoloji hisselerinde de dikkat çeken hareketlilikler var. Özellikle savunma sanayii ve enerji şirketleri, yatırımcıların radarına girmeye devam ediyor. Ancak bu yükselişlerin kalıcılığı, ekonomik politikaların sürdürülebilirliğine bağlı olacak.
Küçük Yatırımcı İçin Dersler
Son dönemde yaşanan hızlı iniş çıkışlar, küçük yatırımcıya önemli bir ders veriyor: Borsada kısa vadeli heyecana kapılmak yerine uzun vadeli strateji oluşturmak gerekiyor. “Günlük kazanç” beklentisiyle yapılan yatırımlar çoğu zaman hayal kırıklığına yol açarken, sağlam şirketlerde uzun vadeli pozisyon almak daha güvenli bir yol olarak öne çıkıyor.
Önümüzdeki Günler
Önümüzdeki süreçte Merkez Bankası’nın adımları, enflasyon verileri ve küresel ekonomik gelişmeler borsanın seyrini belirleyecek. Bir yanda ABD ve Avrupa piyasalarındaki faiz politikaları, diğer yanda içerideki mali disiplinin nasıl sağlanacağı yatırımcı için kritik öneme sahip.
Kısacası, borsa bugün hem umut hem de risk taşıyor. Yatırımcılar için en doğru yaklaşım, soğukkanlılığını korumak, kısa vadeli dalgalanmalardan çok uzun vadeli trendleri takip etmek olacak.